Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorDüzci, Uygar
dc.contributor.advisorArslan Özşahin, Naciye Çiğdem
dc.contributor.advisorÖncel, Mustafa
dc.contributor.authorKaragöz, Emre
dc.date.accessioned2023-11-07T11:31:36Z
dc.date.available2023-11-07T11:31:36Z
dc.date.issued2022en_US
dc.date.submitted2022
dc.identifier.citationKaragöz, E. (2022). Anal fissürde botulinum toksin enjeksiyonuna ek olarak uygulanan topikal diltiazem tedavisinin iyileşme ve nüks üzerine etkisinin retrospektif analizi. (Yayımlanmamış uzmanlık tezi). İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul.en_US
dc.identifier.urihttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12511/11723
dc.description.abstractAmaç: Anal fissürde botulinum toksin enjeksiyonuna ek olarak uygulanan topikal diltiazemli pomad tedavisinin semptomatik iyileşme ve nüks oranları üzerine olan etkisini araştırmak. Yöntem: Ekim 2017-Şubat 2022 tarihleri arasında anal fissür tanısıyla botulinum toksin enjeksiyonu uygulanan ve botulinum toksini enjeksiyonuna ek topikal diltiazemli pomad uygulanan iki ayrı gruptaki hastaların verileri analiz edildi. Hastalardan takip süresi en az 18 ay olanlar çalışmamıza dahil edildi. Hastalara internal anal sfinktere 4 ayrı kadrandan 100 IU Botulinum Toksin Serotip A uygulandı. Hastalara işlem sonrası 3.gün, 10.gün ve 2.ay poliklinik kontrolü yapıldıktan sonra 6, 12 ve 18. aylarda hastalar telefonla aranarak değerlendirildi. Botulinum Toksini uygulaması sonrası 8. haftadaki poliklinik kontrolünde hastanın semptomlarının tamamen geçmesi ve fissürde epitelizasyon mevcudiyeti tam iyileşme olarak tanımlandı. Hastaların 8. Hafta poliklinik kontrolünde perianal ağrı ve kanama şikayetlerinin devam etmesi fissür epitelizasyonu olsun ya da olmasın tedaviye yanıtsızlık olarak değerlendirildi. Takiplerde tam iyileşme gerçekleştikten sonra yakınmaların tekrarlaması ise nüks olarak kabul edildi. Botulinum toksin ve botulinum toksinine ek topikal diltiazem krem uygulamasının iyileşme, nüks, tedaviye yanıtsızlık oranları üzerine etkisi karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamızda ortalama yaş 34.5±10.6 olup 157/217 (%72.4) hasta kadın ve 60/217 (%27.6) hasta erkek idi. Ortalama izlem süresi 55.9±18.4 aydı ve minimum izlem süresi 19 ay ve maksimum izlem süresi 242 aydı. Çalışmamızda toplam 161/217 (%74.2) hastada tam iyileşme görüldü. Sadece botulinum toksini uygulanan grupta 107/143 (%74.8) hastada tam iyileşme görüldü. Botulinum toksin enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta 54/74 (%73) hastada tam iyileşme görüldü (p= 0.328). Tam iyileşme oranları açısından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu. Çalışmamızda 24/217 (%11.1) hasta tedaviye yanıt vermedi. Sadece botulinum toksini uygulanan grupta 18/143 (%12.6) hasta tedaviye yanıtsızdı. Botulinum toksini enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta 6/74 (%8.1) hasta tedaviye yanıtsızdı (p=0.661). Tedaviye yanıtsızlık oranları her iki grup arasında benzerdi. Çalışmamızda 32/217 (%14.7) stada nüks görüldü. Sadece botulinum toksin uygulanan grupta 18/143 (%12.6) hastada nüks görüldü. Botulinum toksin enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta 14/74 (%18.9) hastada nüks görüldü (p= 0.661). Nüks oranları açısından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunamadı. Çalışmamızda sadece botulinum toksini uygulanan grupta nükse kadar geçen ortalama süre 8.9±2.5 aydı. Botulinum toksini enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta nükse kadar geçen ortalama süre 8.4±3.2 aydı (p= 0.661). Nükse kadar geçen süre gruplar arasında benzerdi. Çalışmamızda sadece botulinum toksini uygulanan grupta 4/143 (%2.8) hastada, botulinum toksini enjeksiyonuna ek topikal diltiazem pomad uygulanan grupta 2/74 (%2.7) hastada minör inkontinans görüldü ve geçici minör inkontinans oranları her iki grup arasında benzer oranlarda dağılmıştı. Sonuç: Kronik anal fissürde kombine botulinum toksin ve topikal diltiazem pomad tedavisi, botulinum toksin enjeksiyonu tedavisine üstün değildi. Her iki grupta da semptomatik tam iyileşme, tedaviye yanıtsızlık ve nüks oranları benzer olarak bulundu. Araştırmamızın sonucu olarak, kimyasal sfinkterotomiden potansiyel olarak fayda görebilecek kronik anal fissürlü hasta alt gruplarını belirlemek için uzun süreli takiplerle daha fazla hastayı içeren daha çok randomize kontrollü araştırmaya ihtiyaç olduğunu düşünmekteyiz.en_US
dc.description.abstractAim: To investigate the effect of topical diltiazem ointment applied in addition to botulinum toxin injection in anal fissure on symptomatic relief and recurrence rates. Methods: The data of patients from two different groups were collected between October 2017 and February 2022. One group consisted of patients who were administered botulinum injection due to anal fissure and the other group of patients who were applied topical diltiazem in addition to botulinum toxin. Patients with a follow-up period of at least 18 months were included in the study. The patients were administered 100 IU botulinum toxin serotype A from 4 quadrants to the internal anal sphincter. Evaluation was made with an outpatient clinical control on the 3rd day, 10th day, and 2nd month after the procedure as well as by phone call at 6, 12 and 18 months. Complete regression of symptoms and epithelialization in the fissure was accepted as complete recovery at the 8th week post-application control. If a patient still complained of pain or bleeding at the 8th week follow-up period, it was considered unresponsive to treatment, regardless of the epithelialization of the fissure. Reappearance of symptoms after complete recovery was defined as recurrence. The effects of botulinum toxin and topical diltiazem application in addition to botulinum toxin on healing, recurrence, as well as unresponsiveness to treatment were compared. Results: In our study, the mean age was 34.5±10.6, 157/217 (72.4%) patients were women, and 60/217 (27.6%) patients were men. The mean follow-up time was 55.9±18.4 months, the minimum follow-up time was 19 months, and the maximum follow-up time was 242 months. Complete recovery was observed in a total of 161/217 (74.2%) patients in our study, of whom were 107/143 (74.8%) patients in the botulinum toxin-only group and 54/74 (73%) patients in the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection (p= 0.328). There was no statistically significant difference between the two groups in terms of complete recovery rates. In our study, 24/217 (11.1%) patients did not respond to treatment. In the group who was applied only botulinum toxin, 18/143 (12.6%) patients were unresponsive to treatment. In the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection, 6/74 (8.1%) patients were unresponsive to treatment (p=0.661). The rates of non-response to treatment were similar between both groups. In our study, recurrence was seen in 32/217 (14.7%) patients, of whom were 18/143 (12.6%) patients in the botulinum toxin-only group and 14/74 (18.9%) patients in the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection (p= 0.661). There was no statistically significant difference between the two groups in terms of recurrence rates. In our study, the mean time to recurrence in the botulinum toxin group was 8.9±2.5 months. The mean time to recurrence in the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection was 8.4±3.2 months (p= 0.661). There was no statistically significant difference between the groups in time of recurrence. In our study, minor incontinence was seen in 4/143 (2.8%) patients in the botulinum toxin-administered group, and in 2/74 (2.7%) patients in the group that received topical diltiazem in addition to botulinum toxin injection. Transient minor incontinence rates were similarly distributed between the two groups. Conclusion: Combined botulinum toxin and topical diltiazem therapy is not superior to botulinum injection therapy. Symptomatic complete recovery, unresponsiveness to treatment and recurrence rates were similar in both groups. We think that more randomized controlled trials involving more patients with long-term follow-up are needed to identify subgroups of patients with chronic anal fissures that could potentially benefit from chemical sphincterotomy.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectAnal Fissüren_US
dc.subjectBotulinum Toksinien_US
dc.subjectTopikal Diltiazemen_US
dc.subjectAnal Fissureen_US
dc.subjectBotulinum Toxinen_US
dc.subjectTopical Diltiazemen_US
dc.titleAnal fissürde botulinum toksin enjeksiyonuna ek olarak uygulanan topikal diltiazem tedavisinin iyileşme ve nüks üzerine etkisinin retrospektif analizien_US
dc.title.alternativeRetrospective analysis of the effect of topical diltiazem treatment in addition to botulinum toxin injection in anal fissure on recovery and relapseen_US
dc.typespecialistThesisen_US
dc.departmentİstanbul Medipol Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü, Genel Cerrahi Ana Bilim Dalıen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.institutionauthorKaragöz, Emre


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster