Kekemeliği olan yetişkin bireylerde olumsuz düşünce ve inançların kekemelik şiddeti ile ilişkisi
Citation
Temiz, G. (2020). Kekemeliği olan yetişkin bireylerde olumsuz düşünce ve inançların kekemelik şiddeti ile ilişkisi. (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.Abstract
Kekemelik çeşitli motor davranışları içeren, duygusal, dilsel, bilişsel ve duyusal birçok alanı kapsayan çok boyutlu, dinamik bir konuşma bozukluğudur. Duygusal boyutlarından biri olan kaygı çoğunlukla kekemeliğe eşlik etmekte ve bireyin hayat kalitesini etkilemektedir. Bu nedenle kekemeliği olan bireyler okul öncesi dönemden başlayarak yetişkinlik dönemini de içine alan hayat boyu sosyal ve psikolojik zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Kekemeliği olan bireyler sosyal kaygının çeşitli alanlardaki etkilerini diğer kekemelik semptomları ile eş zamanlı olarak yaşamaktadırlar. Araştırmanın amacı kekemeliği olan yetişkin bireylerde olumsuz düşünce ve inançların, kekemelik şiddeti ile arasındaki ilişkiyi incelemektir. Ölçme aracı olarak Kekemeliğe İlişkin Olumsuz Düşünce ve İnançlar Ölçeği (UTBAS-TR) kullanılmış olup kekemelik sıklığının belirlenmesi için katılımcılardan video kaydı örnekleri toplanmıştır. Türkçe alanyazında kekemeliği olan bireylerin sosyal kaygının belirtileri olarak geliştirdikleri olumsuz düşünce ve inançlar ile kekemelik şiddeti arasındaki ilişkiyi inceleyen ilk çalışmadır. Araştırma kapsamında 18 yaş ve üzeri kekemeliği olan 50 katılımcıya ulaşılmış, elde edilen veriler analiz edilmiştir. Sonuçlara göre kekemeliği olan yetişkinlerde olumsuz düşünce ve inançlar ile kekemelik şiddeti arasında anlamlı bir ilişki yoktur (p>0,05). Ayrıca olumsuz düşünce ve inançların katılımcıların yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim ve çalışma durumları ile aralarında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Katılımcılardan daha önce kekemelik terapisi almış olmak ve terapinin dil ve konuşma terapisti tarafından verilme değişkenleri ile olumsuz düşünce ve inançlara ilişkin kaygı arasında da anlamlı bir farklılık belirtilmemiştir (p>0,05). Stuttering is a multidimensional, dynamic speech disorder that contains various motor behavior and includes emotional, linguistic, cognitive and sensory domains. Stuttering is accompanied by its emotional dimension anxiety which affects the individual's quality of life. For this reason, individuals with stuttering face social and psychological difficulties throughout their lives starting from pre-school period, including adulthood. Individuals who stutter experience the effects of social anxiety in various areas simultaneously with other stuttering symptoms. The aim of this study is to examine the relationship between negative thoughts and beliefs and the severity of stuttering in adults with stuttering. Negative Thoughts and Beliefs on Stuttering (UTBAS-TR) was used as a measurement tool and video recording samples were collected from the participants to determine the frequency of stuttering. It is the first study to examine the relationship between the negative thoughts and beliefs, which are developed as symptoms of social anxiety by individuals with stuttering, and the severity of stuttering in Turkish literature. Within the scope of the research, 50 participants with stuttering aged 18 and over were reached and the data obtained were analyzed. According to the results, there is no significant relationship between negative thoughts and beliefs and the severity of stuttering in adults with stuttering (p> 0.05). In addition, there was no significant difference between negative thoughts and beliefs, age, gender, marital status, education and employment status of the participants (p> 0.05). There was also no significant difference between the participants' stuttering therapy and the variables given by the language and speech therapist and anxiety about negative thoughts and beliefs (p> 0.05).
Collections
- Tez Koleksiyonu [1159]