Uzmanlık Tez Koleksiyonu
https://hdl.handle.net/20.500.12511/8202
Expertise Thesis Collection2024-03-29T06:58:52ZFarklı irrigasyon solüsyonlarının elektronik apeks bulucu ile tespit edilen elektronik ölçümlere etkilerinin karşılaştırılması
https://hdl.handle.net/20.500.12511/8892
Farklı irrigasyon solüsyonlarının elektronik apeks bulucu ile tespit edilen elektronik ölçümlere etkilerinin karşılaştırılması
Peker, Fatma Begüm
Kök kanal tedavisinin başarısı için çalışma boyunun doğru tespit edilmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı, NaOCl, EDTA, salin ve etidronik asit solüsyonlarının Raypex 6 elektronik apeks bulucunun doğruluğuna etkisini değerlendirmektir. Çürük ve/veya periodontal nedenle çekilmesi planlanan yüz beş adet tek köklü insan dişi seçildi. Metalik restorasyonlu dişler, kırık dişler, kök rezorpsiyonlu ve açık apeksli dişler çalışmaya dahil edilmedi. Dişler çekilmeden önce, giriş kavitesi açıldı ve tüm ölçümlerde değişmeyen bir referans noktası oluşturmak için kuronlar aşındırılarak, prepare edildi. Elektronik ölçümler yapılmadan önce, SX Protaper eğe ile koronal ön genişletme yapıldı. Solüsyonlar varlığında 15 # K tipi eğe ile Raypex 6 kullanılarak ölçümler yapıldı. Dişler çekildikten sonra, 15 # K tipi eğe kullanılarak, eğenin ucu apekste görülene kadar ilerletildi ve gerçek majör foramen tespit edildi. Dişlerin apikal 3 – 4 mm' lik kısmı aşındırılarak eğe ucu açığa çıkarıldı. Örnekler, stereomikroskopta x10 büyütme altında gözlendi. Eğe ucu ile majör foramen noktası arasındaki mesafe Image J bilgisayar programı kullanılarak hesaplandı. İstatistiksel veriler Ki-kare (Crosstab) testi kullanılarak analiz edildi. Sonuçlar anlamlılık p < 0,05 düzeyinde değerlendirildi. Raypex 6 elektronik apeks bulucu cihazı minör foramenin tespit edilmesinde NaOCl ve salin varlığında, EDTA ve etidronik asit solüsyonlarına göre daha iyi sonuçlar gösterdi. Çalışmamızın sonuçlarına göre, Raypex 6 cihazı minör foramen noktasının saptanmasında majör foramen noktasının saptanmasına göre daha başarılı bulunmuştur.; Accurate determination of working length is crucial for the success of endodontic therapy. The aim of this study was to determine the influence of NaOCl, saline, EDTA and etidronic acid solution on the accuracy of Raypex 6 electronic apex locater. One hundred five single-rooted human teeth scheduled for extraction due to caries or periodontal reasons were selected. Teeth with metallic restorations, fractures, root resorption or open apices were not included. Before the extraction, an access cavity was opened and the crown was prepared to establish a stable reference point for all measurements. The electronic measurements were made after the preflaring using the SX Pro-Taper instruments. Measurements were performed by using Raypex 6 in the presence of irrigating solutions using a K-file 15. After the teeth had been extracted, a size 15 K file was used to determine the actual major foramen, it was promoted the tip of the file was seen in apex. The apical 3 – 4 mm of each canal was trimmed to expose the file tip. The samples were observed under a stereo microscope ×10 magnification, and the distance from the file tip to the major foramen was measured using İmage J software. Statistical data were analyzed with chi square (crosstab) analysis. Results were evaluated at the significance level of p < 0,05. Raypex 6 showed better results in the presence of NaOCl and saline compared to EDTA and etidronic acid solutions in determining minör foramen. Due to the results of our study, Raypex 6 more successful in detecting of minor foramen compared to the major foramen.
2020-01-01T00:00:00ZV-Y plasti tekniğinin dudak uzatma ve diş eti gülümsemesini tedavi etmedeki etkinliğinin değerlendirilmesi
https://hdl.handle.net/20.500.12511/8887
V-Y plasti tekniğinin dudak uzatma ve diş eti gülümsemesini tedavi etmedeki etkinliğinin değerlendirilmesi
Dilaver, Emrah
Gülme esnasında diş etlerinin 3mm'den fazla görünmesine gummy smile (diş eti gülümsemesi) denilmektedir. Diş eti gülümsemesinin nedenleri arasında; üst çene ön bölgesinin dik yönde aşırı gelişimi, ağız çevresi kaslarının gülme esnasında dudağı normalden fazla yukarıya taşıması, üst kesicilerin okluzal düzlemden aşağıya sarkmış olması ve kısa kron boyu sayılmaktadır. Le Fort I osteotomisi ile maksillayı yukarı almak, kron boyu uzatmak, maksiller kesicilerin intrüzyonu, botulinum toksin uygulaması, myektomiler ve dudak uzatma operasyonları diş eti gülümsemesinin tedavi yöntemleri arasındadır. V-Y plasti, diş eti gülümsemesini azaltmak için uygulanan bir cerrahi teknik olmakla beraber bu teknik hemen her zaman maksilla cerrahisi ile birlikte uygulanmaktadır. Bu nedenle maksilla hareketlerinin ve V-Y plastinin dudak uzunluğunu hangi oranda etkilediği değerlendirilememektedir. Bu çalışmada diş eti gülümsemesi şikayetiyle kliniğe başvuran 14 hastaya izole V-Y plasti yapılmıştır. Gingival hiperplazisi, değişmiş pasif erüpsiyonu, kısa kron boyu olan ve maksiller cerrahiyle beraber V-Y plasti yapılan hastalar çalışma dışı kabul edilmiştir. Hastaların preoperatif ve postoperatif 1., 3. ve 6. aydaki poz gülüşünde fotoğrafları çekilerek bu fotoğraflar üzerinde dudak uzunluğu ve anterior dişlerin gingival marjinindeki görünen diş eti miktarları ölçüldü. V-Y plasti sonrasında dudak uzunluğunda her üç kontrol döneminde istatistiksel olarak anlamlı bir artış olduğu ve görünür diş eti miktarının anlamlı derecede azaldığı belirlendi. Anterior dişetlerin görünürlüğünde 1.ayda ortalama olarak % 43'lük bir azalma sağlanmışken bu oran 3.ayda %29, 6.ayda ise %21'e düşmüştür.; Gummy smile is defined as the gingival display greater than 3 mm when patient smiles. Vertical maxillary excess, hiperactive muscle that retracts upper lip superiorly than normal, infraposition of upper incisors, short clinical crown height are the reasons of gummy smile. Treatment options of gummy smile are maxillary impaction with Le Fort I osteotomy, crown lengthening, maxilary incisor intrusion, botulinum toxin injections, myectomy and lip lengthening procedures. V-Y plasty is a well known surgical technique to decrease the gingival display. As this technique is mostly combined with maxillary surgery, the effect of maxillary movement on V-Y plasty and lip lenghtening is unknown. In this study, isolated V-Y plasty was performed to patients with gummy smile. Gingival hyperplasia, altered passive eruption, short clinical crown length and previously maxillary surgery other than tooth removal were excluded from the study. On pre and postoperative 1., 3. and 6. months posed smile photos, lip length and gingival display were measured and compared accordingly. Gingival display decreased and lip lenght increased significantly in all control periods. Although postoperative first month gingival display decrease ratio was 43%, this ratio decreased to 29% and 21% at postoperative third and six months respectively.
2016-01-01T00:00:00ZDental implantların osseointegrasyon sürecinin farklı mobilite ölçüm yöntemleri ve klinik parametreler kullanılarak karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi
https://hdl.handle.net/20.500.12511/8316
Dental implantların osseointegrasyon sürecinin farklı mobilite ölçüm yöntemleri ve klinik parametreler kullanılarak karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi
Uzunoğlu, Süleyman
Dental implantların osseointegrasyon sürecinin farklı mobilite ölçüm yöntemleri ve klinik parametreler kullanılarak karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi. Çalışmamızın amacı; rezonans frekans analizi, elektromekanik yöntem (Periotest) ve bazı klinik parametreler kullanılarak implantların stabilitesine etki eden faktörlerin osseointegrasyon süreci içerisinde değerlendirilmesidir. Çalışmaya; sistemik bir rahatsızlığı bulunmayan, periodontal olarak sağlıklı, belirlenen boy ve çapta implant uygulanabilecek yeterli alıcı kemiğe sahip 28 hasta kabul edilmiştir. Üst çeneye 22, alt çeneye 39 adet olmak üzere toplam 61 adet Bredent SKY® implant yerleştirilmiştir. Uygulanan implantların çapları sırasıyla 3.5, 4.0 ve 4.5 mm, boyları ise; 10 ve 12 mm'dir. Pre-operatif değerlendirme amacıyla panoramik radyografi ve CBCT kullanılmıştır. Kemik yoğunluğu değerlendirmesi için CBCT'de elde edilen PU değerleri kaydedilmiştir. Bu değerler; operasyon esnasında, 1.hafta, 4.hafta ve 12.haftalarda yapılan stabilite ölçümleriyle (Osstell ISQ-Periotest) karşılaştırılmıştır. Aynı zamanda yapışık dişeti genişliği, sondlamada kanama, cep derinliği, dişeti kalınlığı ve krestal kemik rezorbsiyonu gibi periodontal parametrelerin değerlendirilmesi yapılmıştır. Sonuçlara bakıldığında; Osstell ISQ ve Periotest tüm ölçüm zamanlarında benzer yanıtlar vermiştir. Alt çeneye yerleştirilen implantların ISQ değerleri tüm ölçüm zamanlarında üst çene ISQ değerlerinden yüksek, PTV değerleri de tüm zamanlarda alt çenede daha düşük görülse de çeneler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Osstell ISQ ve Periotest cihazlarıyla yapılan tüm ölçüm zamanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmüş, en düşük ortalama ISQ ve en yüksek ortalama PTV değeri 4.haftada elde edilmiştir. PU değerleri ile başlangıç ve 12.hafta ISQ değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ancak PU değerleri ile PTV değerleri arasında ilişki saptanmamıştır. İmplantların stabiliteleri çaplara göre değerlendirildiğinde; ISQ değerlerinde 3.5 mm çapındaki implantlar ile 4.0 ve 4.5 mm çapındaki implantlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir. İmplantların stabiliteleri boylara göre değerlendirildiğinde; her iki ölçüm yönteminde de 10 mm ve 12 mm boyundaki implantlar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çevresinde 2 mm'nin altında yapışık dişeti bulunan grupta sadece sondlamada kanama ortalamaları anlamlı düzeyde yüksek tespit edilmiştir.; Comparative evaluation of dental implants osseointegration period by using different mobility methods and clinical parameters. The objective of this study was to evaluate factors that affect implant stability with using resonance frequency analysis, electromechanical method (Periotest), some clinical parameters. 28 patients who did not have any systemic problems were periodontally healty and had enough recipient bone in whom previously determined implants could be inserted were accepted in our study. Totally 61 Bredent SKY® implants, (39 lower jaw - 22 upper jaw) diameter of 3.5, 4.0, 4.5 mm and height of 10, 12 mm were placed. Cone beam computed tomography imaging device and Panoramic X-ray was used for preoperative planning. The bone density was measured and the results were recorded using Pixel units (PU). Stability measurements were performed at the time of implant placement and at 1, 4, 12 weeks by using Osstell ISQ and Periotest M device. Moreover, some clinical periodontal parameters (bleeding on probing, periodontal probing depth, thickness of gingiva and radiologic bone loss) were determined. As a result; Osstell ISQ and Periotest values showed same responses at all measurement times. Although lower ISQ and higher PTV values were always found in the maxilla, the ISQ and PTV of the mandibular and maxillary implants showed no statistically significant differences. ISQ and PTV values showed statistically significant differences between all the measurent times. (at placement, 1, 4, 12 week) The lowest ISQ and highest PTV values were obtained at 4th week. There was a statistically significant differences detected between PU values and initial - 12th week Osstell ISQ measurement, however any correlation was not found between PU and PTV. Evaluation of stability according to the implant diameter showed statistically significant differences between 3.5 mm and 4.0 - 4.5 mm in ISQ. Dental implant stability values showed no statistically significant differences in both two methods according to the implant length. (10 mm - 12 mm) In a narrow zone ( < 2 mm) of attached gingiva group, the mean of only bleeding on probing mean was found statistically higher.
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır.Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına üniversite kütüphaneniz aracılığı ile (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
2017-01-01T00:00:00ZFlor salan farklı bonding materyallerinin ortodontik braketlerin bağlanma dayanımına etkilerinin değerlendirilmesi
https://hdl.handle.net/20.500.12511/8315
Flor salan farklı bonding materyallerinin ortodontik braketlerin bağlanma dayanımına etkilerinin değerlendirilmesi
Yetkin, Duygu
Bu çalışmanın amacı flor salan üç farklı bonding ajanının metal braketlerin tutuculuğuna etkisinin geleneksel bir yapıştırıcı sistem ile karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Çalışmamızda 84 adet çekilmiş insan küçük azı dişi kullanılmış, çekilen dişler her grupta 21 diş olacak şekilde dört gruba ayrılmış ve braketler yapıştırılmıştır. Grup 1 Transbond XT (3M/Unitek), Grup 2 Clearfil SE Protect Bond (Kuraray Medical Inc.), Grup 3 L.E.D Proseal (Ultradent) ve Grup 4 Opalseal (Reliance Orthodontic Products Inc.) kullanılarak yapıştırılmış, braketlerin yapıştırılmasını takiben dişler 1000 devir termal döngüye tabi tutulmuştur. Sonrasında tüm dişlere sıyırma testi uygulanmış ve mine yüzeylerinde ARI skorlaması yapılmıştır. İstatiksel değerlendirmede, sıyırma testlerinde gruplar arasındaki farklılıkların belirlenmesi amacıyla One Way ANOVA Testi, ARI skorlarının karşılaştırılmasında ise Ki-kare testi ve Fisher kesin Ki-kare testi kullanılmıştır. Çalışmamızın sonuçlarına göre gruplar arasında bağlanma dayanımları açısından istatiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır. ARI skorlarında istatiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Çalışmamızın sonucunda kullanılan tüm bonding materyallerinin klinik olarak yeterli bağlanma kuvveti gösterdiği tespit edilmiştir.; The aim of this study is to compare the shear bond strength of three different fluoride-releasing bonding agents with a conventional adhesive system. In our study, 84 extracted human premolar teeth were used, the teeth were seperated into four groups consisting of 21 teeth in each group and brackets were bonded. Brackets were bonded with Transbond XT (3M/Unitek) in Group 1, with Clearfil SE Protect Bond (Kuraray Medical Inc.) in Group 2, with L.E.D Proseal (Ultradent) in Group 3 and with Opalseal (Reliance Orthodontic Products Inc.) in Group 4. After bonding the brackets the teeth were thermocycled 1000 times. Then, shear bond strength test was applied to each tooth and ARI scores of enamel were recorded. One Way ANOVA Test was used to compare shear bond strengths of all groups. Chi Square and Fisher's Exact Test were used to compare ARI scores. According to our results, no statistically significant difference was found between the shear bond strengths of the groups. The results of ARI scores were statistically significant. All bonding materials used in our study showed clinically adequate bond strengths.
2016-01-01T00:00:00Z