Makale Koleksiyonu
https://hdl.handle.net/20.500.12511/4915
Article Collection2024-03-29T12:09:50ZEntelektüel sermaye ve kurumsal itibarın örgütsel performans ilişkisinde bilgi yönetiminin rolü
https://hdl.handle.net/20.500.12511/11205
Entelektüel sermaye ve kurumsal itibarın örgütsel performans ilişkisinde bilgi yönetiminin rolü
Özgül, Türkan; Fidan, Yahya
ÖZET Sağlık hizmetleri dünyanın birçok ülkesinde özel, kâr amacı gütmeyen özel ve kamu olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından sunulmaktadır. Farklı mülkiyete sahip bu sağlık işletmeleri rekabet üstünlüğü elde etmek için kendilerine özgü politika ve stratejiler izlemektedir. Günümüz işletmelerinde rekabet üstünlüğü sağlamak için en önemli kriter rakiplerden farklılaşmaktır. Son yıllarda işletmeler bu farklılaşmayı ortaya koyabilmek için entelektüel sermaye ve bilgi yönetimine yatırım yapmaktadır. Amaç: Bu çalışmada entelektüel sermaye, kurumsal itibar ve kurumsal performans arasındaki ilişkide bilgi yönetiminin aracılık rolünün ortaya konulması amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmada veri toplamak için anket yöntemi kullanılmıştır. İstanbul’da faaliyet gösteren sağlık işletmelerinin yöneticileriile anket gerçekleştirilmiştir. Anket sonuçlarının doğruluğunu kontrol etmek ve anlamak için faktör analizi ve güvenilirlik testleri uygulanmış, aracı etki analizi için yapısal eşitlik modellemesinden yararlanılmıştır. Bu kapsamda aracı etki analizi ile "bilgi yönetiminin aracı rolü" analiz edilmiştir. Bulgular: Yapılan analizlere göre entelektüel sermaye, kurumsal itibar üzerinde pozitif yönlü ve anlamlı bir etkiye sahip iken bilgi yönetiminin anlamlı bir etkiye sahip olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bilgi yönetiminin aracılık etkisi için yapılan analizlerin sonucunda bilgi yönetiminin entelektüel sermaye ile kurumsal performans arasında aracılık rolü olduğu tespit edilmiştir. Özgünlük: Son zamanlarda işletmelerde bilginin önemi her geçen gün artmakta ve bilginin yönetimi önem kazanmaktadır. Bilginin işletmelerdeki değerinin belirlenmesi, entelektüel sermaye ile kurumsallaşma arasındaki rolünün tespiti, rekabette belirleyici olacaktır.; ABSTRACT Health services are provided by various institutions and organizations, including private, non-profit private and public, in many countries of the world. These healthcare businesses with different ownership follow their own policies and strategies to gain competitive advantage. The most important criterion to provide competitive advantage in today's businesses is to differentiate from competitors. In recent years, businesses have been investing in intellectual capital and knowledge management in order to reveal this differentiation. Purpose: In this study, it is aimed to reveal the mediating role of knowledge management in the relationship between intellectual capital, corporate reputation, and corporate performance. Method: Questionnaire method was used to collect data in the study. A survey was conducted with the managers of health enterprises operating in Istanbul. Factor analysis and reliability tests were applied to control and understand the accuracy of the survey results, and structural equation modeling was used for mediating effect analysis. In this context, "the mediating role of knowledge management" was analyzed with mediator effect analysis. Findings: According to the analyzes, it was concluded that while intellectual capital has a positive and significant effect on corporate reputation, knowledge management does not have a significant effect. As a result of the analyzes made for the mediation effect of knowledge management, it has been determined that knowledge management has a mediating role between intellectual capital and corporate performance. Originality: Recently, the importance of information in businesses is increasing day by day and the management of information is gaining importance. Determining the value of knowledge in businesses and determining its role between intellectual capital and institutionalization will be decisive in competition.
2022-01-01T00:00:00ZDoctors’ visit dilemma: Exploring the reliability of the data in an outpatient department
https://hdl.handle.net/20.500.12511/10850
Doctors’ visit dilemma: Exploring the reliability of the data in an outpatient department
Aydın, Sabahattin; Özen, Olcay; Küçük, Suat Hayri; Müslümanoğlu, Ahmet Yaser; Özbek, Hanefi
The aim of the study is to investigate the nature of outpatient-based visits to speciality care physicians in outpatient departments of a teaching hospital. A questionnaire which was in a sense “an after-visit summary” that contained patient age, gender and doctor’s major office contact reason was developed. Physicians from different medical disciplines completed the questionnaire on randomly selected visits. Data was analysed statistically by descriptive analysis and cross tabulation. 1184 adult patients were analysed; 587 [49.6 (%)] of them were visited by medicine specialists, and 597 [50.4 (%)] by surgeons. Among all adult admissions, first patients comprised less than half of the workload, 40.8 (%) in surgery and 43.5 (%) in medicine. There was a significant difference between the number of patient contacts in medical and surgical specialities in terms of major visit categories. Compared to first visit, numbers of established patients, office consultation and reporting were significantly higher, whereas number of prehospitalizations was significantly lower in medicine than surgery. As shown in the study, per capita doctors’ visit data is not very reliable, nor is it uniform in OECD database, disabling the comparison between countries.; Bu çalışmanın amacı, bir eğitim araştırma hastanesinin farklı polikliniklerine başvuran ayaktan hastaların başvuru nedenlerini incelemektir. Araştırmamızda farklı polikliniklerden hekimler tarafından doldurulan, hastanın yaşı, cinsiyeti ve başvuru nedenini içeren; bir bakıma “muayene sonrası özeti” olan bir çizelge geliştirilmiştir. Hekimler çizelgeyi rastgele seçilen muayeneler arasından tamamlamışlardır. Elde edilen verilerden çapraz tablolar oluşturulmuş ve tanımlayıcı istatistik ile analiz edilmiştir. 1184 yetişkin hasta analiz edilmiş olup; 587'si (%49,6) dahili klinikleri, 597'si (%50,4) cerrahi klinikleri hekimlerince muayene edilmiştir. Tüm yetişkin başvuruları arasındaki hastaların yarısından azı hem dahili [40,84 (%)] hem de cerrahi [43,55 (%)] polikliniklerde ilk kez hekime başvuru yapan hastalardır. Dahili ve cerrahi polikliniklere yapılan hasta başvuru nedenleri arasında önemli bir farklılık bulunmaktadır. İlk muayeneleri kıyasladığımızda dahili branşlarda, takipli hasta sayısı, konsültasyon ve rapor yazdırma sayıları cerrahi branşlara göre önemli ölçüde daha yüksekken, hastaneye yatış öncesi yapılan muayene sayısı cerrahi branşlara göre önemli ölçüde daha düşük çıkmıştır. Çalışmada gösterildiği gibi, doktor başına düşen muayene verileri güvenilir olmamakla birlikte OECD veri tabanında bu konuda tam bir tanım birliği bulunmamaktadır, bu da ülkeler arasındaki karşılaştırma yapılmasını engellemektedir.
2021-01-01T00:00:00ZA two-stage diagnosis strategy for COVID-19 and similar pandemics
https://hdl.handle.net/20.500.12511/10635
A two-stage diagnosis strategy for COVID-19 and similar pandemics
Koçak, Mehmet; Cece, Sinem; Türkay, Tuğçe
Objective: Coronavirus disease-2019 (COVID-19) outbreak emerged in Wuhan-China in December-2019, and has covered the world by rapidly becoming a pandemic, infecting >4.5 million by mid-May 2020, killing >300,000 globally, and >90 million people tested. Several rapid test kits based on antibody response have been developed but the reverse transcriptionpolymerase chain reaction (RT-PCR) approach for its superior sensitivity and specificity. As rapid detection of the virus is vital, we propose a two-stage testing framework that utilizes antibodydiagnostic kits and refers to RT-PCR only when a decision cannot be made. Material and Methods: In this study, using the Bayes formula and independent tests assumption, we developed several “repeat-testing” strategies to increase the overall sensitivity and specificity of both tests. We compared the false negatives, false positive, burden on the testing centres, and predicted cost among strategies. Results: We have shown that it is possible to increase the diagnostic capabilities of poor tests, “repeat” testing strategies. The primary advantage of such approaches is the faster diagnosis of cases, which allows for timely isolation, quarantine, and affiliation work. Also such strategies reduce the burden on the RT-PCR testing laboratories, thus, allowing them to focus their efforts to individuals that are more difficult to diagnose. The cost-comparison we conducted also suggests that this proposed is more cost-effective. Conclusion: The two-stage diagnostic strategy for COVID-19 is more efficient regarding pandemic management as it provides the testing results more quickly for the majority of suspected cases, allowing for timely isolation and affiliation work, and more cost-effective, reducing the burden on the healthcare system.; Amaç: Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) pandemisi, 2019 Aralık ayında Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkmış ve hızla yayılım sağlayarak tüm dünyayı etkisini altına almıştır. 2020 Mayıs ayının ortasına kadar dünya genelinde 4,5 milyondan fazla kişi COVID-19 salgınından etkilenmiş, 300.000 kişi vefat etmiş ve 90 milyona yakın kişiye test yapılmıştır. COVID-19 tanısını tespit etmek amacıyla antikor tabanlı birçok hızlı tanı kiti geliştirilmiş fakat ters transkripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu [reverse transcriptionpolymerase chain reaction (RT-PCR)] testinin duyarlılığının ve özgüllüğünün daha fazla olması nedeniyle RT-PCR testleri tercih edilmiştir. COVID-19 vakalarının hızlı bir şekilde tespitinin önemi sebebiyle COVID-19 vakalarının tespitinde hızlı tanı kitlerinin kullanıldığı, sadece karar verilemediğinde RT-PCR testine başvurulan 2 aşamalı bir test stratejisi öneriyoruz. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada, Bayes formülü ve bağımsız testler varsayımı altında, COVID-19 tanısı için kullanılan antikor ve RT-PCR testlerinin duyarlılık ve özgüllüklerini artırmak amacıyla, 2 aşamalı ve tekrarlı bir test stratejisi geliştirilmiştir. Çalışma kapsamında, yanlış negatifler, yanlış pozitifler, laboratuvarlar üzerindeki test yükü ve önerilen tanı stratejileri arasındaki tahmini maliyetler karşılaştırılmıştır. Bulgular: Bu çalışmada, 2 aşamalı ve tekrarlı test stratejisi önerimizle, zayıf testlerin tanısal yeteneklerinin artırılmasının mümkün olduğu gösterilmiştir. Böyle bir yaklaşımın sağladığı ilk avantaj; alandaki izolasyon, karantina ve filyasyon çalışmalarıdır. Ayrıca bu stratejinin RT-PCR laboratuvarların üzerindeki yükü azaltabileceği ve laboratuvarların çabalarını teşhis konulması daha zor olan bireylere odaklayabileceği gösterilmektedir. Çalışma kapsamında yapılan maliyet karşılaştırmasıyla, önerilen yaklaşımın sağlık sisteminde test maliyetlerini düşürdüğü gösterilmiştir. Sonuç: COVID-19 için 2 aşamalı tanı stratejisinin, şüpheli vakaların çoğunda test sonuçlarının daha hızlı elde edilmesini sağladığından, zamanında izolasyon ve filyasyon çalışmalarına fırsat sağladığından ve uygun maliyeti ile sağlık sistemi üzerindeki yükü azaltacağından dolayı, daha verimli olabileceği sonucuna varılmıştır.
2021-01-01T00:00:00ZKaotik durumlarda hastane yönetimi ve liderlik: Kovid-19 salgını üzerine nitel bir araştırma
https://hdl.handle.net/20.500.12511/8647
Kaotik durumlarda hastane yönetimi ve liderlik: Kovid-19 salgını üzerine nitel bir araştırma
Çırpan, Hüseyin; Güner, Şeyma
Tüm dünyayı ve sektörleri etkisi alan Kovid-19 pandemisi yeni olguları beraberinde getirmiş ve yönetici / liderleri tarzlarınıdeğiştirerek krize yeni bir şekilde yanıt vermeye zorlamıştır. Bu çalışmanın amacı; Kovid-19 pandemisinde sağlık sistemininen önemli unsurlarından olan hastanelerde, yöneticilerin salgın yönetimi sırasında yönetmek zorunda kaldığı alanların vekarşılaştıkları zorlukların neler olduğu ve bu alanlarda ne tür tercihler yapmak ve ne tür kararlar almak durumunda kaldıklarınıve sürece nasıl liderlik ettiklerini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda Türkiye’de hizmet vermekte olan 10 kamu hastanesininüst düzey yöneticisi ile yarı yapılandırılmış mülakat görüşmeleri gerçekleştirilmiş ve bu görüşmelerin yazıya dökülmüşbelgeleri üzerinden içerik analizi yöntemi kullanılarak analizler gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçlarına göre hastanelerde salgınyönetimi sürecinde; yöneticilerin liderlik özellikleri, planlama, temel sağlık hizmetlerinin devamlılığı, insan kaynağı yönetimi,iletişim ve bir sonraki salgına hazırlık planları boyutları ön plana çıkmıştır. Ek olarak krizin yapısı tanımlanmış ve hastanelerintürüne göre salgınla mücadele sırasında karşılaştıkları avantajlı ve dezavantajlı durumlar tanımlanmıştır. Bu çalışmanın Kovid19 salgınıyla mücadele sırasında hastanelerdeki yönetim ve liderlik boyutlarını analiz etmenin yanında ileride yaşanabileceksalgınlar için yol gösterici nitelikte olacağı düşünülmektedir.; The Covid-19 pandemic affecting the whole world and industries has brought new facts and has forced the managers/leaders to respond to the crisis in a new way by changing their usual styles. The aim of the study is that in hospitals, which are one of the most important elements of the health system in the Covid-19 pandemic, it is to examine the areas that managers have to manage and the difficulties they confront during the epidemic management, what kinds of choices and decisions they have to make in these areas and how they lead the process. For this purpose, semi-structured interviews are held with ten senior executives of public hospitals in Turkey and the decoded data are analyzed through the content analysis. According to the analysis results, during the epidemic management in hospitals; leadership characteristics of managers, planning, continuity of basic health services, human resource management, communication and plans for the next epidemic come to the fore. In addition, the structure of the crisis is defined, and the advantageous and disadvantageous situations encountered by the hospitals during the fight against the epidemic are defined. Besides the analysis of the management and leadership qualities in hospitals during the Covid-19 outbreak, it is thought that the study may serve as a guide for preparation for future outbreaks.
2021-01-01T00:00:00Z