Makale Koleksiyonu
https://hdl.handle.net/20.500.12511/4341
Article Collection2024-03-29T06:43:33ZBeden olumlama kampanyaları: Z kuşağının yaklaşımına dair bir odak grup çalışması
https://hdl.handle.net/20.500.12511/11080
Beden olumlama kampanyaları: Z kuşağının yaklaşımına dair bir odak grup çalışması
Korkmaz, Melike Zeynep
Tüketim kültürünün günümüzdeki taşıyıcısı moda endüstrisi, sadece akımları değil güzellik standartlarını da belirlemektedir. Yıllarca reklam kampanyaları ideal beden imajını temsil eden modeller kullanmıştır ancak markalar bugün Z kuşağı olarak adlandırılan yeni bir segmente pazarlama göreviyle karşı karşıya bulunmaktadır. Günümüzün majör platformu yeni medyada ise buna başkaldıran; çatlakların, fazla kiloların ve sivilcelerin rötuşlamadan paylaşıldığı beden olumlama akımı ortaya çıkmıştır. Kullanıcının bu akımların hangisinden etkilendiği bireyin tüketim kültürünü de etkilemektedir. Bu çalışmada yeni medya ile çeşitlenen beden algılarından hangisinin Z kuşağı kadınlarını satın almaya teşvik ettiği anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu sebeple araştırmada niteliksel bir yöntem olan odak grubu tekniği kullanılmış, Z kuşağına ait 20 kız öğrencinin seçildiği 2 odak gruba belirli reklam görselleri üzerinden ve beden takdiri ölçeğinden derlenen sorular yöneltilmiştir. Araştırma neticesinde elde edilen bulgularda Z kuşağının çeşitli beden temsillerinin yer aldığı kampanyalara olumlu yaklaştıkları ancak fazla marjinal buldukları kampanyaların markayla olan bağlarını zayıflattığı anlaşılmıştır. Katılımcıların, ideal beden temsillerinin yer aldığı reklamları daha cazip buldukları, kusurların yüceltildiğini düşündükleri reklamları ise samimiyetsiz buldukları gözlemlenmiştir. Bu pazarlama kampanyalarının Türkiye’de Batı toplumlarındaki kadar benimsenmemiş olabileceği, tüketicinin marka sevgisi üzerinde hala riskli olabileceği anlaşılmıştır.; The current carrier of consumerist society, the fashion industry determines not only trends but also beauty standards. Advertising campaigns have used models representing ideal body image but brands today are faced with the task of marketing to the new segment called Generation Z. Today's major platform, new media, rebels against ideal beauty standarts. The body positivity movement of those who share flaws without retouching has also emerged. Which of these trends an individual embraced also determines the individual's consumption culture. In this study, which of the body perceptions encouraged Gen Z women to buy is tried to understand. Hence, focus group technique, a qualitative method, was used in the research and questions compiled from certain advertisement images were asked to 2 focus groups which 20 female students belonging to Gen Z were selected in. As a result, it is understood that Gen Z finds marketing campaigns with various body representations favourable but the campaigns they find too marginal disassociates them with the brand. It is understood that these marketing campaigns may not been embraced in Türkiye as much as in Western societies and it may jeopardize brand love of costumers.
2023-01-01T00:00:00ZDijital dünyada yeni bir boyut: Metaverse kavramına ilişkin bir inceleme
https://hdl.handle.net/20.500.12511/11039
Dijital dünyada yeni bir boyut: Metaverse kavramına ilişkin bir inceleme
Taşkıran, Meliha Nurdan; Uçar, Leyla
Bu çalışma kapsamında bir sosyal medya bileşeni olarak Youtube üzerinde yer alan Metaverse ile ilgili videoların, söylem analizi bağlamında incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla çalışmada Metaverse konulu videolar, Gerçekliğin Sosyal İnşası (Berger & Luckmann, 1991) teorisinden hareketle, medyada gerçekliğin inşası temele alınarak toplumsal bilgi ve toplumsal gerçekliğin oluşumundaki etkin rolü çerçevesine incelenmektedir. Bu amaçla Youtube üzerinde yer alan Metaverse ile ilgili videolar, Van Dijk’ın söylem analizi ekseninde incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda; dijital ortamların yarattığı sanal evrenin, fiziki evren ile olan ilişkisinin ortaya konduğu videolarda Metaverse kavramının sıklıkla gündelik yaşam aktiviteleri ile ilişkilendirildiği görülmektedir. Böylelikle deneyim alanı dışında kalan soyut nitelikte bilgilerin, medya içerikleri ile oluşturulan sembolik evren aracılığı ile izleyici algısında nesnelleştirilmeye çalışıldığı söylenebilir. Bu yaklaşım, aynı zamanda bilginin meşrulaştırılması yolu ile izah edilebilir anlamlı bir bütünlük ile verilmesini de destekler niteliktedir. Bunun yanı sıra video içeriklerinde, Metaverse kavramının özü itibariyle sunduğu çoklu gerçeklik ortamları içinde kişinin ortak duyusuna hitap edecek bir gerçeklik alanı sunulduğu da görülmüştür. Bu bağlamda sembolik evrenler içerisindeki çoklu gerçeklik alanları arasından gündelik yaşam bilgisini daha gerçek olarak algılamaya meyilli olan birey için, kavrama algısal düzeyde bir seçicilik sağlanmaya çalışıldığı da söylenebilir.; Within the scope of this study, it is aimed to examine the videos about Metaverse on Youtube as a social media component in the context of discourse analysis. For this purpose, videos on the Metaverse are examined within the framework of social knowledge and its active role in the formation of social reality, based on the theory of Social Construction of Reality (Berger & Luckmann, 1991) on the basis of the construction of reality in the media. As a result of the study; In the videos where the relationship between the virtual universe created by digital environments and the physical universe is revealed, it is seen that the concept of Metaverse is often associated with daily life activities. Thus, it can be said that abstract information outside the field of experience is tried to be objectified in the perception of the audience through the symbolic universe created with media contents. This approach also supports the provision of information with a meaningful integrity that can be explained through legitimation. In addition, it has been observed that a reality space that will appeal to the common sense of the person is presented in the video contents, within the multi-reality environments that the concept of Metaverse presents in essence. In this context, it can be said that among the multiple reality fields within the symbolic universes, an attempt is made to provide a selectivity at the perceptual level for the individual who is inclined to perceive the knowledge of daily life as more real.
2023-01-01T00:00:00ZGündemi twitlemek: Twitter’da enformasyon güvenilirliği üzerine bir araştırma
https://hdl.handle.net/20.500.12511/10734
Gündemi twitlemek: Twitter’da enformasyon güvenilirliği üzerine bir araştırma
Çaycı, Ayşegül Elif; Çaycı, Berk; Eken, İhsan
Sosyal medya platformları son yıllarda kullanıcılar tarafından enformasyon kaynağı olarak kullanılmaktadır. Olağanüstü durumlarda ve kriz dönemlerinde sosyal medya platformları yoğun olarak kullanıcılar tarafından enformasyon üretimi ve paylaşımı için tercih edilmektedir. Bu bağlamda enformasyon toplumunda sosyal medya platformları birer enformasyon kaynağı vazifesi görmektedir. Bu süreçte özellikle Twitter, diğer sosyal medya platformlarına nazaran öne çıkmaya başlamıştır. Sosyal medya platformlarının birer enformasyon kaynağı olarak kullanılmaya başlamasında sosyal medyanın, kullanıcı türevli içerik üretimine izin veren teknik bir altyapıya sahip olması büyük bir rol oynamaktadır. Bu özelliği sayesinde sosyal medya platformlarındaki kullanıcıların hepsi içerik üretim sürecine özgürce katılabildiği gibi aynı zamanda üretilen içeriğin birer tüketicileridir. Ayrıca, sosyal medyada kullanıcılar gerçek ya da anonim kimlikler üzerinden herhangi bir sınırlama olmadan içerik üretebilmekte ve ürettikleri içerikleri küresel ölçekte paylaşabilmektedirler. Bu durum sosyal medyada üretilen içeriğe yönelik güven sorunsalının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bunun bir sonucu olarak sosyal medyada paylaşılan enformasyonun doğrulunu teyit etmek için son yıllarda doğrulama platformları yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Bu durum göstermektedir ki, sosyal medya platformları sadece doğruluğu kanıtlanmış enformasyonun kullanıcılar arasında dolaşımına izin vermemektedir. Aksine söylentilerin, komplo teorilerinin ve sahte haberlerin süratle kullanıcılar arasında yayılmasına da sebep olabilmektedir. Bu araştırmanın amacı; sosyal medyada enformasyon güvenilirliğini etkileyen faktörleri Twitter örneği üzerinden analiz etmektir. Araştırmada nicel araştırma desenlerinden, tarama türünde betimleyici bir araştırma olan anket veri toplama tekniği kullanılmıştır. COVID-19 pandemisi sebebiyle anket çevrimiçi ortamda gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemi, amaçsal örneklem tekniği kullanılarak belirlenmiştir. Araştırmaya 924 Twitter kullanıcısı gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmayla; Twitter‘da paylaşılan enformasyonun güvenilirliğini etkileyen faktörlerin, enformasyonun niteliği, argüman gücü, medya şeffaflığı ve medya bağlılığı olduğu tespit edilmiştir.; Social media platforms have been used by users as an information source in the recent years. During times of emergency and crisis, social media platforms are majorly preferred by users for producing and sharing information. In this context, social media platforms serve as a medium of information in the information society. In this process, especially Twitter has started to stand out compared to other social media platforms. The technical infrastructure of social media that allows the production of user-derived content plays a huge role in the usage of social media platforms as a source of information. Thanks to this feature, all social media users can participate in the content production process and are also consumers of the content created. In addition to this, on social media, users can produce content via real or anonymous identities, face no restrictions and share the content they produce on a global scale. This situation creates the issue of mistrust towards the content that is being produced on social media platforms. As a result in the recent years, verification platforms have become widespread to verify the accuracy of the information that is shared on any social media. This shows that social media platforms do not only allow the circulation of verified information among users. On the contrary, it can cause rumors, conspiracy theories and fake news to spread rapidly among its users. The purpose of this research is to analyze the factors affecting information reliability on social media through the Twitter example. Among the quantitative research designs, the questionnaire data collection technique, which is a descriptive research in scanning type, has been employed. Due to the Covid-19 pandemic, the survey was conducted online. The sample of the study has been determined using purposeful sampling technique. 924 Twitter users participated in the study. According to the research, it has been determined that the factors affecting the reliability of the information shared on Twitter include the quality of the information, argument of strength, medium transparency and medium dependency.
2021-01-01T00:00:00ZSosyal medyada ebeveynlerin dijital yerlilere yönelik içerik paylaşımlarının dijital kimlik inşasındaki rolü
https://hdl.handle.net/20.500.12511/10373
Sosyal medyada ebeveynlerin dijital yerlilere yönelik içerik paylaşımlarının dijital kimlik inşasındaki rolü
Esgin, Yeşim; Gezmen, Başak; Özsürünç, Recep
Dijital dünyada ebeveynlerin çocuklarına yönelik mahremiyet ihlaline yol açan sosyal medya paylaşımlarına sıklıkla rastlanmaktadır. Bu durumun dijital sahnede kimlik inşa sürecinde etkili olduğu ve çocuklar üzerinde memnuniyetsizlik yarattığı gözlemlenmektedir. Çalışmamızda sosyal medyada ebeveynlerin 18-21 yaş grubuna, dijital yerlilere yönelik içerik paylaşımlarının dijital kimlik inşasındaki rolü incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre; kadınların ebeveynleri tarafından kendileri ile ilgili sosyal medyada içerik paylaşılmadan önce izin alınmasını istedikleri ve paylaşımdan memnun olmadıkları takdirde kaldırılmasını talep ettikleri görülmektedir. Katılımcıların ebeveynleri tarafından kendileri ile ilgili içerik paylaşım sayısı arttıkça memnun olma durumlarının da azaldığı görülmüştür. Öte yandan katılımcıların ebeveynleri tarafından kendilerine yönelik eğitim-öğretim hayatları ile ilgili paylaşımlarından memnuniyetsiz oldukları ve bunu mahremiyet ihlali olarak gördükleri ortaya konmuştur. Yazılı bilgi içerik, fotoğraf ve video paylaşımıyla ilgili olarak ise, katılımcıların en çok video paylaşımından rahatsız oldukları görülmüştür. Çalışma bulgularına göre; katılımcıların ebeveynlerinin kendileriyle ilgili olarak daha çok sosyal motivasyon ve ebeveyn tavsiyesi motivasyonu için paylaşım yaptıklarını düşünmektedir. Bu bağlamda; çocuğun/bireyin benlik saygısının, kişisel bilgileri üzerindeki kontrol hakkının, kişiliğinin dijital dünyadaki temsiliyetinin ve bütünlüğünün korunması adına ebeveynlerin dijital yerlilere yönelik sosyal medyada içerik paylaşımlarında hassasiyet göstermelerinin bir zorunluluk haline geldiği görülmektedir.; In today's digital world, it is common for parents to share social media posts that violate their children's privacy. It has been observed that this situation is vital in the process of digital personhood development and leads to displeasure in children.The role of parents in the development of digital personhood for the 18-21 age group, digital natives, on social media was examined in our study. According to the findings obtained; before sharing content about them on social media, women ask their parents to get permission from them and if they are dissatisfied with the sharing, they demand its removal. Also it was revealed that as the frequency of content sharing about them by the participants' parents increased, partcipants’ contentment level also decreased. On the other hand, it was shown that the participants were unsatisfied with their parents' sharing of their educational lives, which they saw as a violation of their privacy. In terms of textual content, photo and video sharing, it was found that video sharing was the most unpleasant to the participants. Participants also believe that their parents communicate more about themselves for social motivation and parental guidance motivation. In this regard, it is seen that it has become essential for parents to show sensitivity in sharing content on social media for digital natives in order to protect the self-esteem of the child/individual, the right to control over their personal information, the representation and integrity of their personality in the digital world.
2022-01-01T00:00:00Z