Sosyal Hizmet
https://hdl.handle.net/20.500.12511/233
2024-03-28T15:09:25ZCovid-19 Pandemisi sürecinde yaşlı bireylerin durumunun sosyal hizmet bağlamında değerlendirilmesi
https://hdl.handle.net/20.500.12511/12060
Covid-19 Pandemisi sürecinde yaşlı bireylerin durumunun sosyal hizmet bağlamında değerlendirilmesi
Lotfi, Sayra; Meydan, Selda; Özkan, Aydın Olcay
Bu araştırmada, COVID-19 salgını sürecinde yaşlı bireylerin mevcut durumunun ve ihtiyaçlarının tespit edilerek sosyal hizmet bağlamında değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Nicel araştırma yöntemi kullanılan bu araştırmanın örneklemini İstanbul’da ikamet eden 415 yaşlı birey oluşturmuştur. Araştırmanın bulgularından yaşlı bireylerin sosyodemografik bilgileri, sosyal destek durumları, teknoloji kullanımları, zamanı değerlendirme yöntemleri ile bedensel ve ruhsal sağlık durumlarına ilişkin bilgiler elde edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, pandemi döneminde yaşlı bireylerin çoğunluğunun eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadığı, gelir durumu sebebiyle zorlandıkları ve önemli bir kısmının destek ya da yardım almadıkları, alışveriş vb. gibi dışarı çıkılması gereken ihtiyaçlarını karşılayan birilerinin olduğu ve ev dışına çıkılmasını gerektiren ihtiyaçlarının genellikle çocukları tarafından karşılandığı, yaşlı bireylerle en az iletişime geçen grubun yetkililer olduğu görülmüştür. Yaşlı bireyler, sevdikleri ile genellikle günde bir kez veya daha az sıklıkta yüz yüze görüşebildiklerini, cep telefonu ve bilgisayar kullanımına yeterince hakim olmadıklarını, evde kaldıkları günlerde yeterince fiziksel aktivite gerçekleştirmediklerini, salgında en önemli korkularının kendilerinin ya da yakınlarının hastalığa yakalanması olduğunu belirtmişlerdir.; This research was conducted to evaluate the situation and needs of elderly individuals in the context of social work during the COVID-19 pandemic. The sample of this study, in which quantitative research method was used, consisted of 415 elderly individuals residing in Istanbul. From the findings of the research, it was tried to obtain information about the sociodemographic information, social support status, technology use, time management methods and physical and mental health status of the elderly individuals. According to the results of the research, during the pandemic period, the majority of the elderly individuals lived with their spouses and children, had difficulties due to their income situation and did not receive support or assistance, shopping, etc. It has been seen that there is someone who meets their needs such as going out, and their needs that require going out of the house are generally met by their children, and the group that has the least contact with the elderly is the authorities. Elderly individuals stated that they can meet face-to-face with their loved ones usually once a day or less frequently, they do not have enough knowledge of mobile phone and computer use, they do not perform enough physical activity during the days they stay at home, and their most important fear is that they or their relatives will catch the disease.
2023-01-01T00:00:00ZKadınlarda saldırganlık davranışının çeşitli değişkenler çerçevesinde incelenmesi
https://hdl.handle.net/20.500.12511/11316
Kadınlarda saldırganlık davranışının çeşitli değişkenler çerçevesinde incelenmesi
Lotfi, Sayra; Meydan, Selda; Özkan, Aydın Olcay
Amaç: Bu çalışmada kadınlarda saldırganlık davranışının sosyo-demografik bilgilerin yanı sıra çalışmada ele alınan çeşitli değişkenler çerçevesinde incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Nicel araştırma yöntemi kullanılan bu çalışmanın evrenini, İstanbul’da yaşayan kadın bireyler, örneklemini ise kolayda örnekleme yöntemi ile seçilmiş olan ve araştırmaya katılım sağlayan 511 kadın birey oluşturmuştur. Verilerin toplanması için Kişisel Bilgi Formu ve Buss-Perry Saldırganlık Ölçeği (BPSÖ) kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmanın bulguları değerlendirildiğinde, yapılan analizler sonucunda katılımcıların yaşları arttıkça saldırganlık, öfke ve düşmanlık davranışlarının azaldığı bulunmuştur. Katılımcıların düzenli bir işte çalışma, medeni durum ve psikolojik sağlık problemine sahip olma durumlarına göre, ölçeğin fiziksel saldırganlık ve düşmanlık alt boyutunda anlamlı bir farklılık görülmüştür. Katılımcıların eğitim düzeyine göre saldırganlık, fiziksel saldırganlık ve düşmanlık alt boyutunda; aile tipine göre fiziksel saldırganlık, düşmanlık ve öfke alt boyutunda; katılımcıların öfkeli durumlarda tepki gösterdiği kişiye göre saldırganlık, düşmanlık ve öfke alt boyutunda anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Tek ebeveynli aileye mensup katılımcıların sıra ortalamalarının diğer aile tiplerine dahil olan katılımcılardan anlamlı şekilde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Kadınların bu araştırmada incelenen çeşitli sosyo-demografik özelliklerinin saldırganlık davranışlarını etkilediği bulunmuş olup konu ile ilgili öneriler sunulurken kamu sorumluluğunun önemi de değerlendirilmiştir.; Aim: This study aimed to investigate the aggressive behavior in women with regard to socio-demographic determinants and the other factors discussed. Method: The population of this study, which a quantitative research method used, consisted of female participants living in İstanbul, and the sample of this study consisted of 511 females selected by convenience sampling method. The personal information form and Buss–Perry Aggression Scale (BPAS) were used to collect data. Results: According to study results, it was found that with the increase in ages of participants, contrariwise, the behaviors of aggression, anger, and hostility decreased. A significant difference was observed in the physical aggression and hostility sub-dimensions of the scale, according to the status of participants such as having a regular job, marital status, and psychological health problems. A significant difference was found depending on the education level of the participants, in the sub-dimension of aggression, physical aggression, and hostility; depending on family type, in the sub-dimensions of physical aggression, hostility, and anger sub-dimension; depending on the person the participants reacted to in angry situations, in the sub-dimensions of aggression, hostility, and anger. It was determined that the mean rank of the participants from a single-parent family was significantly higher than the participants from other family types. Conclusion: According to this study, it has been found that the socio-demographic characteristics of women affect their aggression behaviors in this context, the importance of the government's responsibility on the subject was also emphasized with the suggestions.
2022-01-01T00:00:00ZTüberküloz hastalarının tedavi süresinde sosyal destek süreçlerinin incelenmesi
https://hdl.handle.net/20.500.12511/10832
Tüberküloz hastalarının tedavi süresinde sosyal destek süreçlerinin incelenmesi
Bıyıklı, Naciye; Lotfi, Sayra
Bu çalışmada, İstanbul Verem Savaşı Derneği dispanserlerinden tedavi alan tüberküloz hastaların aldıkları sosyal desteğin, tedavilerini nasıl etkilediği incelenmiştir. Bu araştırmada; tüberküloz hastalarının demografik özellikleri, kurumlardan yardım alma durumları, sosyal destek alma durumları, hastalık ve sorunları, aldıkları sosyal destek durumları, sosyal hizmet açısından değerlendirilmektedir. Araştırmanın örneklemi tüberküloz hastalarından oluşmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak görüşme formu ve Sosyal Destek Ölçeği kullanılmıştır. Bu kapsamda bağımsız değişken iki gruplu ise bağımsız örneklemlerde t testi, ikiden fazla gruba aitse tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. İki sürekli değişken arasındaki ilişkiyi incelerken ise pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırmada tüberküloz hastası olan bireylerin; sosyal güvenceye sahip olanlar, ev sahibi olanlar, teşhis ve tedavi aşamasında yeterli tıbbi hizmet ve psikolojik destek alan hastaların, ailesinden ve akrabadan destek alan hastaların puanları algılanan sosyal desteğin diğer gruplara göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Çocuk sahibi olmayan, hasatlıktan dolayı psikolog veya sosyal hizmet uzmanı gibi profesyonellerin desteğine ihtiyaç duymayan hastaları sivil toplum örgütlerinden destek almayanların, algılanan sosyal destek puanları diğer gruplara göre daha yüksek olduğu saptanmıştır.; In this study, it was examined that how the social support affected patients’ treatment which they received in İstanbul Verem Savaşı Derneği’s (A social association in fight against the tuberculosis in İstanbul) dispensaries. In this research, the TB positive patients’ demographical qualities, whether they receive helps and social supports from constitutions, their illness and problems were examined in terms of social services. The sample in this study consists of TB positive patients. İnterview form and social support scale were used as the data collection means in this research. The Pearson correlation analysis was used while the relation was being examined between two continuously variable. In this study, among the TB positive patients who had social security, a house, enough medical care or psycological support in the diagnosis and treatment processes, enough family and relative suuport had more social support points than any other TB positive patients groups. Among the TB positive patients who didn’t have any children, didn’t need any support from professionals like social workers and psychologists, didn’t recieve any support from Non- Governmental Organisations had more social support points than any other TB positive patients groups.
2021-01-01T00:00:00ZSosyal hizmet öğrencilerinin psikolojik sağlamlık düzeylerinin etik ikilem karşısında tutumlarına etkisinin tespit edilmesine yönelik bir araştırma
https://hdl.handle.net/20.500.12511/10772
Sosyal hizmet öğrencilerinin psikolojik sağlamlık düzeylerinin etik ikilem karşısında tutumlarına etkisinin tespit edilmesine yönelik bir araştırma
Erkoç, Beyza; Lotfi, Sayra
Psikolojik sağlamlık, stresli yaşam deneyimlerine karşı bireyleri koruyarak baş etme kapasitelerini ve uyum süreçlerini destekleyen bir sistem olması nedeni ile günümüz dünyasında sıklıkla vurgulanan kavramlar arasındadır. Etik ikilem ise sosyal hizmet uzmanlarının mesleki sorumluluklarını yerine getirirken karar verme süreçlerini olumsuz yönde etkileyen çatışmaları içerir. Psikolojik sağlamlığın sosyal hizmet uzmanlarının etik ikilem yaşadığı durumlarda kararlarını olumlu şekilde vermelerini desteklediği düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı geleceğin sosyal hizmet uzmanları olacak olan sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin psikolojik sağlamlık düzeylerinin etik ikilem karşısında tutumlarına etkisinin tespit edilmesi, elde edilen sonuçlar ışığında ve sosyal hizmet bakış açısı ile önerilerin geliştirilmesidir. Araştırma 01.05.2021-31.05.2021 tarihleri arasında, farklı üniversitelerin sosyal hizmet bölümlerinde eğitim gören 420 öğrenciyle, elektronik tabanlı anket yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın analizinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda sosyal hizmet öğrencilerinin psikolojik sağlamlıkları ile etik kararları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki olduğu ve psikolojik sağlamlığın etik karar vermeyi pozitif yönde yordadığı belirlenmiştir. Bunun yanında, katılımcıların psikolojik sağlamlık düzeylerinin cinsiyet, yaş ve sınıf değişkenlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı farklılık göstermediği, fakat yaşanan yere göre aile yanında yaşayanların psikolojik sağlamlık ortalamalarının yurtta ve evde kalanlara göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha yüksek olduğu bulunmuştur. Katılımcıların etik kararlarında ise yaş, sınıf ve yaşanan yer değişkenlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı farklılık olmadığı, fakat cinsiyete göre kadın katılımcıların erkek katılımcılara göre etik karar verme ortalamalarının istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha yüksek olduğu bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar ışığında; meslek hayatları boyunca etik ikilem yaşama ihtimalleri yüksek olan sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin böylesi durumlarda etik karar verebilmeleri için psikolojik sağlamlıklarının artırılmasının elzem olduğu düşünülmektedir. Bu doğrultuda psikolojik ve sosyal yönden güçlendirilmeleri için sosyal hizmet bölümü öğrencilerine profesyonel destek sağlanması, stresle başa çıkma, özgüven, krizle mücadele gibi konularda yetkinliklerinin artırılması önerilmektedir.; Owing to it is a system supporting coping capacities and adaptation processes by preserving individuals against the streesful life experiences, psychological resilience is among the generally emphasized concepts in today’s world. Ethical dilemma includes conflicts which affect negative process of deciding while social workers are accomplishing their professional responsibilities. It is thought that psychologic stability supports social works positive decision making when they experience ethical dilemma. The aim of this study is identifying the future social workers who are students of the social work education now and their psychological resilience levels and its effect on their attitudes towards the ethical dilemma and improving suggestions in the light of the results obtained from the social work viewpoint. SPSS 22.0 program has been used while analysing the investigation. It has been seemed that there are significant relationship between the psychological resilience of the social work education students and their ethical deciding and psychological resilience predict the ethical decides in the positive direction. Besides that participants haven’t been significantly different from each other in terms of statistical at their psychological resilience according to their sex, age, class variables but participants living with their family according to location have had significantly higher than others. About their ethical decides it has been different from each other according to their ages, class, location variables in terms of statistical but female participants’ environment of deciding have been higher significantly than male participants. In the light of the results obtained social work education students who will most likely experience ethical dilemma it is important that their psychological resilience have to be strengthened during their professional lifes. Accordingly it is offered so as to be strengthen in terms of psychologic and social, they should be supported, equipped with professional ability about overcoming the stress, self confidence, fighting against the crisis.
2021-01-01T00:00:00Z