Makale KoleksiyonuArticle Collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12511/42402024-03-29T07:30:11Z2024-03-29T07:30:11ZDIR/Floortime: Otizm spektrum bozukluğunda bir erken müdahale modeliŞengül Erdem, Haticehttps://hdl.handle.net/20.500.12511/108462023-04-11T06:11:12Z2021-01-01T00:00:00ZDIR/Floortime: Otizm spektrum bozukluğunda bir erken müdahale modeli
Şengül Erdem, Hatice
Bu derleme çalışmasında Otizm Spektrum Bozukluğu olan özellikle erken çocukluk döneminde çocuklara müdahalede sunulan DIR/Floortime modelinin kuramsal temelleri, uygulama basamakları, temel yapısı, pratik bilgiler ve yapılmış araştırmalara yer verilmiştir. DIR/Floortime hem uzmanlar hem de aileler tarafından uygulanabilecek, ilişki temelli ve çocuğun bireysel farklılıkları üzerine yapılandırılmış müdahale modelidir. Floortime modelin müdahale yöntemidir ve temel olarak çocukla yarı yapılandırılmış oyunlar yolu ile çocuğun işlevsel, duygusal gelişim kapasitelerini geliştirmek ve tipik gelişim seviyesine yükseltmek amaçlanır. Oyunlar sırasında çocuğun önderliğini takip etmek, art arda iletişim döngülerini açıp kapatmak ve yaklaşık 20-25 dakikalık aralıksız oyun zamanları ile etkili Floortime zamanları oluşturulur. Türkiye’de DIR/Floortime’in Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuklara etkisi üzerine bir çalışma yapılmamıştır. Türkiye dışında yapılan çalışmalar incelenmiş ve DIR/Floortime’in özellikle erken dönemde kullanılması durumunda oldukça etkili bir müdahale yöntemi olduğu gözlenmiştir. Bu modelin sistematik kullanılarak etkisini araştıran çalışmaların yapılması beklenmektedir. Bu derleme çalışmasının yapılacak çalışmaların özellikle kuramsal temellerine ışık tutması amaçlanmıştır.; In this review, the theoretical foundations, practice steps, basic structure, practical information for the practitioner, and related studies about DIR/Floortime model which is delivered as an early intervention for children especially in the early childhood period with Autism Spectrum Disorder (ASD) are given. DIR/Floortime is an intervention model that is relationship-based and constructed on individual differences, can be used by both professionals and families. Floortime is the intervention method of a model and basically, it is aimed to develop a child’s functional emotional developmental capacities and increase them to typical development level by semi-structured plays with the child. Effective Floortime sessions are created by following the child, creating a continuous circle of communications, and ongoing approximately 20-25 minutes lasting playtimes. There was no research investigating the effect of DIR/Floortime on children with ASD in our country. Studies that are conducted out of our country have been analyzed and it is seen that DIR/Floortime is an effective intervention method especially if it is used in early childhood. It is expected that this model is used more systematically, and more research is being made to search for its effectiveness. It is aimed that this review will also contribute to the theoretical foundations of research which will be conducted in our country.
2021-01-01T00:00:00ZIdentifying concrete-representational-abstract instruction as an evidence-based practice in teaching mathematics to individuals with special needsÖzlü Ünlü, ÖzgeArslanoğlu, AslinYıkmış, Ahmethttps://hdl.handle.net/20.500.12511/102882023-01-12T06:08:09Z2022-01-01T00:00:00ZIdentifying concrete-representational-abstract instruction as an evidence-based practice in teaching mathematics to individuals with special needs
Özlü Ünlü, Özge; Arslanoğlu, Aslin; Yıkmış, Ahmet
Introduction: This study aimed to evaluate whether Concrete-Representational-Abstract (CRA) teaching practices adopted in teaching mathematical skills to individuals with special needs were evidence-based. Method: In this study, the analysis processes of the studies published in national and international sources between 1980 and 2020 were completed in line with descriptive analysis standards and standards for being evidence-based. As a result of the first search, a total of 52 studies were reached. Of these studies, 21 studies that met the inclusion criteria were included in the descriptive analysis process. Afterward, these studies were evaluated methodologically by considering the quality indicators for single-subject research designs. Seventeen studies that met all the quality indicators were included in the visual and meta-analysis process. Findings: According to the descriptive analysis results, it was observed that studies were mostly conducted between 2011 and 2019 and were often carried out on children with specific learning disabilities. Concerning methodological characteristics, it was seen that the multiple probe design across participants was frequently used as the research design, and subtraction with regrouping problem-solving skills in the field of problem-solving and multiplication skills in the field of four operations skills were included as dependent variables. The CRA strategy is observed to be often presented by the direct instruction method and supported by the RENAME strategy. Graphical analysis was used in all the studies reviewed. However, statistical analyses were not included in all studies. When the findings regarding evidence-based evaluation were examined, a positive effect was observed in 16 out of 17 studies meeting all the quality indicators. In meta-analysis studies, the results of PND and Tau-U effect size analysis are detailed under the Results heading. Discussion: These results demonstrate that CRA instruction is an evidence-based practice. The results obtained were discussed in line with the literature, and recommendations were made to researchers and intervention agents.; Giriş: Bu çalışmada özel gereksinimli bireylere matematik becerilerinin öğretiminde Somut-Yarı Somut-Soyut (SY-YS-S) öğretim uygulamalarının kanıta dayalı olma durumunun değerlendirmesi amaçlanmaktadır. Yöntem: Bu çalışmada, 1980-2020 yılları arasında ulusal ve uluslararası kaynaklarda yayımlanan çalışmaların, betimsel analiz ve kanıta dayalı olma standartlarına göre analiz süreçleri gerçekleştirilmiştir. İlk taramalar sonucunda toplamda 52 çalışmaya ulaşılmıştır. Bu çalışmalardan dâhil etme ölçütlerini karşılayan toplam 21 çalışma betimsel analiz sürecine dâhil edilmiştir. Ardından, tek-denekli araştırmalar için belirlenmiş olan niteliksel ölçütler dikkate alınarak bu çalışmalar yöntemsel açıdan değerlendirilmiştir. Niteliksel ölçütlerin tamamını karşılayan 17 çalışma görsel ve meta-analiz sürecine alınmıştır. Bulgular: Betimsel analiz bulgularına göre, çalışmaların 2011-2019 yılları arasında yoğunlaştığı ve sıklıkla özel öğrenme güçlüğü olan çocuklara yönelik gerçekleştirildiği görülmüştür. Yöntemsel özelliklere bakıldığında; araştırma deseni olarak sıklıkla denekler arası yoklama denemeli çoklu yoklama modelinin kullanıldığı; bağımlı değişken olarak problem çözme alanında en çok onluk bozma gerektiren çıkarma işlemi içeren problemleri çözme becerisi ve dört işlem becerileri alanında ise sıklıkla çarpma işlemi becerisine yer verildiği görülmüştür. S-YS-S stratejisinin sıklıkla doğrudan öğretim yöntemi ile sunulduğu ve RENAME stratejisi ile desteklendiği görülmektedir. İncelenen araştırmaların tümünde grafiksel analiz kullanılmış; ancak istatistiksel analizlere tüm çalışmalarda yer verilmemiştir. Kanıta dayalı değerlendirmeye ilişkin bulgulara bakıldığında, niteliksel ölçütlerin tamamını karşılayan 17 çalışmadan 16’sında olumlu etki görülmüştür. Meta-analiz çalışmalarında, ÖVY ve TauU etki büyüklüğü analiz sonuçları ise bulgular başlığında ayrıntılandırılmıştır. Tartışma: Elde edilen bu bulgular, S-YS-S öğretiminin kanıta dayalı bir uygulama olduğunu gösterir niteliktedir. Elde edilen bulgular alanyazın dikkate alınarak tartışılmış, araştırmacılara ve uygulamacılara önerilerde bulunulmuştur.
2022-01-01T00:00:00ZÖzel eğitim sınıflarında görev yapan öğretmenlere sunulan mesleki beceri eğitimi ve sınıf içi düzenlemelerin öğretmenler ve öğrenciler üzerindeki etkisiŞengül Erdem, Haticehttps://hdl.handle.net/20.500.12511/90792022-03-03T07:00:59Z2020-01-01T00:00:00ZÖzel eğitim sınıflarında görev yapan öğretmenlere sunulan mesleki beceri eğitimi ve sınıf içi düzenlemelerin öğretmenler ve öğrenciler üzerindeki etkisi
Şengül Erdem, Hatice
Çalışma, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan çocukların öğrenim gördüğü özel eğitim sınıflarında görev yapan öğretmenlere
verilen mesleki beceri eğitimi ile sınıf içi düzenlemelerin özel eğitim öğretmenleri ile öğrencilere etkilerini inceleyen ön testson test olarak desenlenmiş deneysel bir araştırmadır. Çalışmaya 25 özel eğitim sınıfında görev yapan 40 öğretmen ile 110
öğrenci katılmıştır. Mesleki beceri eğitimi, formatörler aracılığı ile öğretmenlere sunulmuştur. Eğitimin içeriğinde; teknoloji
kullanımı, öğretimsel uyarlamalar, okuma-yazma öğretimi, sınıf yönetimi, istenmeyen davranışların azaltılması, cinsel eğitim
ve kendini koruma, matematik öğretimi, sosyal beceri öğretimi ile dikkat ve yaratıcılığın geliştirilmesi yer almaktadır. Sınıf içi
düzenlemeler kapsamında, özel eğitim sınıfları teknolojik donanım ve materyal sağlanarak standart hâle getirilmiştir. Sunulan
eğitim programının ve sınıf içi düzenlemelerin öğretmen mesleki tükenmişlik, mesleki yetkinlik ve mesleki sosyal destek
düzeyleri ile öğrencilerin akademik başarıları ile sosyal ve davranış özellikleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırma
sonuçlarına göre tükenmişliğin duygusal tükenmişlik ve başarısızlık boyutunda anlamlı azalma, mesleki yetkinliğin yedi alt
boyutu ile mesleki desteğin aile desteği ve etkili öğretim alt boyutlarında anlamlı yükselme olmuştur. Öğrencilerin davranış
problemlerinde alanlarında anlamlı azalmalar olurken akademik becerilerde bir farklılık ortaya çıkmamıştır. Araştırma
sonuçları, mesleki becerileri geliştirecek eğitim programlarının ve sınıf içi düzenlemelerin sunulan özel eğitim hizmetlerinin
kalitesini arttırdığını göstermektedir. Bu nedenle benzer programların yaygınlaştırılması önerilmektedir.; This study aimed to evaluate the impact of vocational skills training and in-class arrangements on teachers and students in
special education classes via pre and post evaluation research design. A total of 40 special education teachers and 110 students
with mild intellectual disability were included in the study. The training program was delivered to teachers by ten highly skilled
professionals. The content of training included use of technology, instructional adaptations, literacy teaching, classroom
management, reduction of problem behaviors, sexual education, mathematics teaching, social skills teachings, and creativity.
In regards to in-class arrangements, special education classes were standardized by the provision of technological equipment
and materials. The impact of the training and in-class arrangements on teacher’s burnout, professional efficacy and professional
social support levels as well as students' academic success and social and behavioral characteristics was analyzed. Overall,
training plus in-class arrangements resulted in significantly improved scores on emotional exhaustion and failure dimensions
of burnout, on seven domains of professional efficacy and family support and effective teaching domains of professional
support. Considering students, a significant reduction was noted in problem behaviors, hyperactivity, insecurity anxiousness
and aggressive behavior after interventions, whereas academic success remained similar. In conclusion, findings indicate the
potential of professional skills training programs and effective in-class arrangements in improving the quality of special
education services, supporting widespread use of such programs.
2020-01-01T00:00:00ZIt takes a village: Including diversity of pupils' needs in science classesPolat, FilizErduran, Sibelhttps://hdl.handle.net/20.500.12511/89632022-02-08T12:28:36Z2016-01-01T00:00:00ZIt takes a village: Including diversity of pupils' needs in science classes
Polat, Filiz; Erduran, Sibel
Science teaching for promoting inclusion (Step-IN) project is Teacher Development Agency (TDA) funded collaboration between a secondary school and a higher education institute. This project was based on a collaborative research philosophy to promote inclusive science teaching using evidence-based teaching strategies. The purpose of this continued professional development (CPD) project was to create the space for science teachers to identify potential inclusion issues in their classes and to develop strategies to tackle such issues. The CPD model included peer-collaboration and evidence-based reasoning about inclusive science teaching. This CPD experience was perceived to be an unequivocally positive one for the teachers. Inclusion of teacher's voices, developing their own CPD agenda, was found to be one of the major findings of the project.; Bütünleştirici eğitimi destekler Fen Bilimleri öğretimi (Step-IN), İngiliz Öğretmen Gelişim Ajansı (TDA) tarafından desteklenmiş bir lise ve bir yüksek öğretim kurumu işbirliği projesidir. Kanıta dayalı öğretim stratejileri kullanılarak bütünleştirici fen bilimleri eğitimini destekleyen proje işbirlikçi araştırma felsefesi üzerine kurgulanmıştır. Bu mesleki gelişim projesinin amacı (CPD) Fen Bilimleri öğretmenlerine zaman yaratarak sınıflarında bütünleştirici eğitimi hayata geçime sürecindeki engelleri tespit etmek ve buna yönelik çözüm üretmelerini sağlamaktır. Projede adapte edilen mesleki gelişim modeli bütünleştirici Fen Bilimleri eğitimi hakkında meslektaş işbirliği ve kanıta dayalı akıl yürütmeyi içermektedir. Bu model araştırmaya katılan tüm öğretmenler için pozitif bir deneyim olmuştur. Çalışmanın ana bulguları içinde öğretmenlerin seslerini duyurabilmesi ve kendi mesleki gelişim ajandalarını oluşturabilmeleri en önemli bulgular arasında sıralanabilir.
2016-01-01T00:00:00Z